loading...

Dini Bilgiler

Şafii mezhebine göre namazda iki ayağın yerden kesilmesi namazı bozar mı?

By  | 

Değerli kardeşimiz,

loading...

Namazda secdenin ne şekilde yapılacağı Resûlullah (asm)’ın sözlü ve fiilî sünnetiyle açıklanmıştır. Konuya ilişkin rivayetlerin fakihler tarafından değerlendirilmesi ve yorumlanması neticesinde secdeyle ilgili bazı meselelerde farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Hadislerde secdenin alın, eller, dizler ve ayak parmakları olmak üzere, vücudun yedi kısmını yere değdirmek suretiyle yapılacağı (Müslim, “Śalât”, 44; Ebû Dâvûd, “Śalât”, 150, 151; Tirmizî, “Śalât”, 87), bazı rivayetlerde Hz. Peygamber (asm)’in alnı zikrettikten sonra eliyle burnunu da işaret ettiği (meselâ bk. Buhârî, “Eźân”, 133; Müslim, “Śalât”, 226) belirtilmektedir.

loading...

Hanefî mezhebinde farz olan alnın ve ayakların, hiç değilse bir ayağın yere değmesidir.

Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinde yukarıda zikredilen yedi kısmın her birinin, Mâlikî mezhebinde alnın bir bölümünün yere değdirilmesi farzdır. Secdede alınla burnu birlikte yere değdirmek İmam Şâfiî’ye göre namazın geçerlilik şartlarından, Hanefîlere göre namazın vâciplerindendir. İmam Mâlik yalnızca alnın yere değmesi durumunda secdenin sahih olacağı, sadece burnun değmesi halinde ise geçerli olmayacağı görüşündedir. Secdede ayak parmak uçlarının yere değdirilmesinin farz olması sebebiyle secde yaparken vücudun bu kısımları yerden kesilmemeli, en azından bir ayak secde yapılan zeminle temas halinde olmalıdır. Fakihlerin çoğunluğuna göre secdeye varırken sırasıyla dizler, eller ve alnın yere konulması, kalkarken de sırasıyla alın, eller ve dizlerin kaldırılması gerekir. Bu sıranın secdeye giderken eller, dizler ve alın, secdeden kalkarken alın, dizler ve eller şeklinde olması gerektiği görüşü de vardır. (bk. T.D.V. İslam Ans., Nihat Dalgın, SECDE mad., c. 36, s. 272)

– Abdullah b. Abbas anlatıyor: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Yedi kemik (bir rivayette yedi uzuv) üzerinde secde etmekle emrolundum: Bunlar; alın -burnuna da eliyle işaret etti.- (böylece burun-alın bir sayıldı), iki el, iki diz ve iki ayağın kenarları (parmak uçları) dır. Bir de elbise ve saçlarımızı toplamamakla (emrolunduk).”(Buharî, Ezan, 133-134).

– Bu hadise dayanarak secdede iki ayağın veya bir ayağın parmaklarının yere konmadan secdenin geçerli olup olmadığı hususunda farklı görüşler vardır.

Bazı alimlere göre, en az bir parmağın kıbleye yönelmesi farzdır.(Durru’l-Muhtar, 1/399-500).

Diğer bazı alimlere göre, ayak parmağının kıbleye yöneltilmesi sünnettir, mazeretsiz terki mekruhtur.(Reddu’l-Muhtar, 1/500).

İmam Nevevî’nin ifade ettiğine göre, Şafii mezhebinde de adı geçen hadiste söz konusu edilen uzuvların hepsinin üzerinde secde etmenin farz veya sünnet olduğu hususunda farklı görüşler vardır. Fazr/vacip kabul edildiği takdirde, sahih olan görüşe göre, ayakların sırtını yere koymak secde için yeterli değildir.(bk. Mecmu, 3/428-431).

– Hanefî ve Şafii mezhebinde Türkçe olarak yazılmış iki ilmihal kitabındaki ifadeleri aşağıya arz etmekte fayda vardır:

Ömer Nasuhî Bilmen Hazretleri “İki ayağın veya bir ayağın parmakları yere konmadıkça secde caiz olmaz. Tercih edilen görüş budur. Bir ayağın yalnız bir parmağını ve ayağın yalnız üstünü yere koymak kâfi gelmez.” (Büyük İslam İlmihali, s.131) demek suretiyle, alimlerin bu görüşünü tercih etmiştir.

Halil Günenç hoca efendi, secdenin sahih olmasının üş şartından biri de :“Kişinin yedi âzâ üzerine secde etmesi” olarak değerlendirmiş ve ayak parmakları konusunda şu ifadelere yer vermiştir. “Yedi âzâ şunlardır: Alın, iki diz, iki avuç, iki ayak parmaklarıdır.”(Büyük Şafii İlmihali, s.97).

– Vehbe Zuhaylî’nin değerlendirmesine göre; her dört mezhep için de kâmil bir secde -yukarıdaki hadiste yer alan- yedi uzuv üzerine secde etmekle gerçekleşir.

Hanefî ve Malikî mezhebine göre, alnın bir kısmını yere koymak yeterlidir. Hanefilere göre, bir ayağın yalnız bir parmağının yere konmasıyla secdenin farzı yerine gelmiş olur. Şafii ve Hanbeli mezhebine göre, hadiste söz konusu edilen yedi uzuv üzerine secde etmek vaciptir. Şafiilere göre, ayak parmaklarının iç kısmı üzerinde secde etmek gereklidir. Ayakların sırtı üzerine secde yapmak yeterli olmaz.(V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/662).

– İbn Abidin’in özetlediğine göre, ayaklarını (en az bir ayağını/onun bir parmağını) yere koymanın hükmü -farz, vacip, sünnet olmak üzere- üç ayrı şekilde değerlendirilmiştir. Bu husus, ayağın, -daha doğrusu ayak parmağının- yere basması konusundadır. Ayak parmağının kıbleye yöneltilmesi ise sünnettir, terk edilmesi mekruhtur. Özürsüz yalnız tek bir ayağını yere koymak da mekruhtur.(Durru’l-Muhtar, 1/504).

Sonuç: Secdedeyken ayak parmaklarının kıbleye gelecek şekilde konulmasına dikkat etmekle beraber, ayakların üstünün yere değmesinin, hatta sadece bir parmağın bile yere değmesinin namaz için yeterli olacağını söyleyebiliriz.

loading...