Dini Bilgiler
OSMANLI’YI DÜNYANIN EFENDİSİ YAPAN SIR
Ecdâdın Kur’ân’a ihtiram tezâhürleri, sadece bunlardan ibaret değildir. Şu kadar ki, onları dünyanın efendisi yapan asıl müessir, Kur’ân’a samimî birer hâdim olmalarına bağlıdır.
Baştan beri ifâde ettiğimiz gibi bu hizmetlerinin en büyüğü de, hiç şüphesiz Kur’ân-ı Kerîm’i ona lâyık bir güzellikle yazabilmek için hüsn-i hat sanatında ulaşılan zirve olmuştur. Denilebilir ki hüsn-i hat, Osmanlılar’ın en ziyâde muvaffak oldukları sanatların başında yer almaktadır.
ASIL MÜESSİR KUR’AN’A HÂDİM OLMALARI
Öyle ki, Arap âlemi dahî Osmanlılar kadar liyâkat gösterememişlerdir. İlk defa Sultan Abdülazîz Hân’ın hattat Şevki Efendi’yi Mısır’a göndermesi sâyesinde onlar arasında da bizimkilerle mukayese edilemeyecek derecede de olsa hüsn-i hattı güzel yazabilen hattatlar görülmeye başlamıştır. Bugün de İslâm âleminin beyân ettiği:
“Kur’ân-ı Kerîm Hicaz’da nâzil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı…” ifâdesi, aynı canlılığıyla mâhir eller tarafından devam ettirilmektedir.
Hâsılı arz ettiğimiz gibi bu sanat, yalnız müslümanlara münhasır olarak tebârüz etmiştir. Zira bugüne kadar nice gayr-i müslim bu yolda mesâî tüketmişse de, kâmil bir neticeye aslâ ulaşamamıştır. Bu hakîkat de gösteriyor ki hüsn-i hat, sadece İslâm’a ve müslümanlara has olarak kalmış ve kalacaktır.
0 comments