Dini Hikayeler
Ma’rûf-ı Kerhi Hazretleri
Ma’rûf-ı Kerhi Hazretleri bir gün talebelerini toplar Dicle kenarındaki hurmalıklara çekilir sohbet ederler talebelerle birlikte iyilikten güzellikten bahsederek hoşça vakit geçirirlerdi. Bu esnada nehirden bir kayık geçer. İçinde birkaç bıçkın gençler vardır. Hem içki içerler, hem şarkı söylerler hem de geçerken milletin karısına kızına laf atarak sözlü tacizde bulunurlardı.. Bir ara hepten şirazeden çıkar, naralar atarlar, bağırmaya başlarlar. Hak yolundan giden Kuran talebeleri bu edepsizliğe çok bozulur.
Hatta içlerinden bazıları:
-Ah şu kayık bir devrilse de günlerini görseler, ah şu kayık keşke ters gelsede Allah belalarını verse der
Ardarda patlayan kahkahalardan ders yapılamaz olunca mübarek o yana döner. Ellerini açar ve aynen şu şekilde Allah2a yalvarırcasına dua etmeye başlar;
– Ya Rabbi, Sen bu kullarını dünyada neşelendirdiğin gibi ahirette de neşelendir. Onlara hidayet ve istikamet nasip eyle, onları batıldan uzak tut hak yoluna ilet, onları kötülükten uzak tut iyiliğe ilet, onları cehennemden uzak tut cenneti mekan eyle, onların kararmış içlerini bir defter yaprağı gibi bembeyaz olmasını nasip eyle der.
İşte tam o sıra gençlerden biri sahildeki sohbetin farkına varır, arkadaşlarını uyarır. Mübareği görünce derlenir toparlanırlar, kendilerine çeki düzen verirler. Aynen suç işlemiş ve sonradan pişman olmuş çocuklar gibi utana sıkıla Ma’rûf-ı Kerhi Hazretleri’ne doğru yalvaran gözlerle bakmaya başlarlar.
Hatta sazlarını kırar, destileri suya atarlar. İçlerinden bazıları birbirlerine doğru nefret dolu bakışlar atarlar Mahçup mahçup gelir, Şeyh Mar’uf’un ellerine kapanırlar. O günden sonra sohbetin müdavimlerinden olurlar.
Kıymetli vaktinizi aldık haklarınızı helal ediniz. Bildiğiniz üzere Müslüman Kardeşlerim bilgi paylaştıkça çoğalır teveccüh buyurup hikayemizi okudunuz sizden kardeşiniz olarak tek ricamız lütfen bu güzel hikayenin daha çok kişiye ulaşması için paylaşınız.
0 comments