Dini Bilgiler
Küfür olduğunu bilmeden yapılan şey, kişiyi kafir eder mi?
– Bu konuyla ilgili verilen kaynaklar önemlidir. Şeriatin zahirine göre hükümler böyledir.
– Tarih içerisinde, bazı dindar kimselerin -zahire göre küfür kokan- bazı sözlerinden ötürü şeriatın hakimleri tarafından idam edildiği bilinmektedir. Demek ki, medeni hukukta olduğu gibi, İslam hukukunda da hükümler fiil veya sözlerin dışa yansıyan yönlerine göre verilir. Bu açıdan bakıldığında, yapılan veya söylenen gayrimeşru fiil ve sözlerin durumu cehaletten de kaynaklansa bir suçtur. “Kanunu bilmemek mazeret olmadığı” gibi, “dinin prensiplerini bilmemek” de mazeret değildir.
Bu sebepledir ki İslam hukukunda, cehaletin mazeret sayılması sadece “karibu’l-ahd” denilen yeni müslüman olmuş ve söz konusu hususları öğrenecek bir zamanın geçmediği bir durumla sınırlı olarak kabul edilir. (bk. Nevevî, el-Mecmu’, 3/14, 80)
– Küfür gerektiren bir söz söyleyen veya bir fiil işleyen kimse kâfir olur. İster bu küfür sözünü öyle inandığı için söylemiş olsun, ister -inanmadığı halde- istihza / alay şeklinde olsun, ister inattan ötürü olsun, bu kişi kâfir olur. (bk. İbn Hacer el-Heytemi, ez-Zevacir, 1/47)
Sırf eğlenmek için de olsa, İslam’ın hakikatleri ve hükümleriyle alay eden kimsenin kâfir olduğunu -soruda da geçtiği üzere- Tevbe suresinin 65-66. ayetlerinden öğreniyoruz.
Ancak bu sözün herkes tarafından açıkça bilinen bir gerçeğe (zaruriyat-ı diniyeye) dair olması önem arzeder. Şayet herkes tarafından bilinmeyen bir husus ise, bunda bir mazeret kapısı açılabilir. Fakat şuurlu bir müminin de böyle teorik, derin meselelerle ilgili görüş beyan etmekten uzak kalması gerekir.
Örneğin, bir kimse, zinanın, içkinin haram olmadığını veya namazın, orucun farz olmadığını söylese kâfir olur. Çünkü bunlar gibi herkes tarafından bilinen bu gibi hükümleri bilmemek mazeret değildir. Buna mukabil, bir kimse: “İddet süresi içinde olan bir kadını nikahlamak caizdir” dese kâfir olmaz. Çünkü bu bilgi ilim ehline mahsustur. Bununla beraber, ilgili adama bunun haram olduğunu bildirdikten sonra yine aynı fikrinde ısrar ederse, o zaman kâfir olur. (bk. Nevevî, a.y)
– Özetle: Bir insan yakın zamanda müslüman olmuş veya dini bilgileri öğrenmesi kolay olmayan bir ortamda yaşıyorsa, bunun -küfür olan bir sözü- hakkında “ben bunun küfür olduğunu bilmiyordum” demesi kabul edilir. Bu iki şartı taşımayan kimsenin cehaleti özür sayılmaz. (bk. Nevevî, 12/143; 20/19)
Şunu özellikle belirtmek isteriz:
Bu açıklamalar, insanları sakındırmak ve daha dikkatli olmaya yönlendirmek içindir. Yoksa bu ifadeleri söyleyenlere kafir demek doğru olmaz. Bu konuda temel kural şudur: Müslüman olduğunu söyleyen kişiye asla kafir denilemez.
Alimlerimiz “elfaz-ı küfür” dediğimiz bazı kelimeleri söylemenin küfür olacağını söylemişler. Ancak bu sözleri söyleyenlere de kafir dememişlerdir. Daha dikkatli olsunlar diye ikaz etmek için uyarmışlardır.
Bir insanın küfre düştüğüne hüküm vermek için belli bir ilmi heyet tarafından değerlendirilir ondan sonra küfre düştüğü anlaşılırsa tövbeye davet edilir. Eğer tövbe etmezse o zaman küfrüne hüküm verilir.
0 comments