Genel
Kanseri 24 saat içinde etkisi altına alan mucizevi meyve
İçinde bulundurduğu karoten, vitamin ve minerallerle hangi hastalıkları iyileştirmeye yardımcı olur?
Kansere çare olabilir mi? Papaya neden bu kadar sağlıklı?
Papayanın faydaları nelerdir? İşte haberimizin detayları…
Şeker bağımlılığını azaltır
Şeker insanlarda bağımlılık yapan kimyasal bir maddedir. Oldukça zararlı olan bu kimyasal madde sürekli aç ve yorgun hissetmenize neden olur ve obezite gibi problemlere yol açar.
Papaya meyvesini düzenli ve sağlıklı bir şekilde kullanıldığınızda şeker yüzünden ortaya çıkan bağımlılığı giderici özelliktedir.
Sivilcelere çözüm
Sağlık ve görüntü açısından bizi oldukça rahatsız eden sivilcelerden papaya maskesi ile kurtulabilirsiniz. İçerisinde bulunan C vitamini, fosfor, demir ve potasyum gibi cilde iyi gelen mineral ve vitaminlerle akne ve siyah nokta oluşumunu engeller. Daha kusursuz bir cilde kavuşmanıza yardımcı olur.
Papaya meyvesinin suyunu pamuk yardımıyla sivilcelerinize ve cildinize uygulayabiliriniz. 15 dakika bekledikten sonra soğuk su ile temizleyerek ilk uygulamada bile farkı görebilirsiniz.
Daha güçlü saçlar
Saç sağlığı her daim önemli bir nokta olmuştur. Gür ve sağlıklı saçlar bize daha olumlu bir enerji ve özgüven verir. Papaya yaprakları ile hazırlayacağınız çayı şampuanınıza eklediğinizde saçınıza doğal bir parlaklık verip, saç köklerinizin güçlenmesine yardımcı olacaktır.
Kanserle savaşan meyve
İçeriğinde bulunan çeşitli antioksidanların kanserli hücreleri iyileştirme etkisi oluşturduğu ve büyümelerini engellediği çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur.
Meyve ve yapraklarının kanserli hücreleri 24 saat gibi kısa bir sürede etkisi altına alarak büyümelerini yavaşlattığı gözlenmiştir.
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Enerji verme özelliği sayesinde emziren anneler, hamile kadınlar, küçük bebekler ve enerjiye ihtiyacı olan herkesin kullanabildiği papaya, vücudumuzun güçsüz ve savunmasız kaldığı güneşsiz günlerde tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirir.
Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için gerekli A ve C vitaminlerini barındırır ve hazımsızlığa da iyi gelir.
PAPAYA HAKKINDA DİĞER BİLGİLER
Papaya’nın ana vatanının Güney Meksika ve Orta Amerika olduğu sanılmaktadır. Ona “kavun ağacı” meyvesine de, kavun ağacı yemişi denmektedir. Çünkü papayanın bir çeşidinin meyvesinin görünümü kavuna benzese de, tadı balkabağına yakındır. Papayanın, Hawaii,Tayland ve Meksika olmak üzere üç çeşit tanınmış türü vardır,bununla birlikte Maridol Papaya,Cüce (Dwarf) Papaya,Florida Jack Papaya,Çilek(strawberry) Papaya …v.s başkaca türleri ve kültür çeşitleri de mevcuttur. Hawaii çeşidi olgunlaştığında, kabuğu sarı renkte olan armut biçimindeki meyvelere sahip olmaktadır ve bu meyvelerin eti de, parlak portakal renginde ya da pembemsi olmaktadır. Tam ortasında küçük siyah tohumlar bir arada bulunmaktadır. Meksika çeşidi ötekilerden daha büyük meyvelere sahiptir. Her bir meyve yarım metre boyundadır ve yaklaşık 5 kg. gelmektedir.Tayland türü papayalar ise daha çok diyet salataları ve çeşitli yemeklerin yapımında kullanılmakla her ne kadar dağ papayası veya babako gibi akrabaları kadar olmasa da diğer carica papaya türleri içinde soğuğa dayanıklığı ile bilinmektedir.
Papayaya, Avustralya’da “papaw” ya da “pawpaw”, Brezilya’da “mamao” adları verilmektedir. Çalı ya da ağaç görünümündeki papaya, güneş ve suyu sevmesi yönüyle Kamkat ve Durian gibi Tropikal iklimin ağacıdır.Olgunlaşmadan toplanan papayalar ise, sebze olarak kullanılmaktadır.Papaya çiğ olarak yenebildiği gibi pişirilerekte yenebilir. Özellikle olgunlaşmamış meyveler zararlı etkilerinin önlemesi için pişirilerek yenmektedir. En dayanıklı carica papaya türleri en fazla -2 derece sıcaklığa dayanabilmektedir. Bir papaya ağacının en fazla 8 yıllık ömrü bulunmaktadır. Papaya tohumdan çoğalabilmekle beraber, kendi kendini tozlayamadığından meyve üretimi için 2 veya daha fazla ağacın bir arada yetiştirilmesi gerekir.
Günümüzde pek çok ülkede Carica Papaya’nın kültür türleri yetişir bunlar hızlı büyür, 3 yıl içinde meyve verir ancak tıpkı diğer carica papaya ailesi üyeleri gibi dona karşı dirençleri çok azdır. Papaya’nın meyve sineği gibi meyve üretimini sekteye uğratıcı zararlıları vardır, bununla birlikte ağaç bir kısım virüslere karşı da hassastır, mesela 1990 yılında ortaya çıkan “papaya ringspot virüsü” Hawai’deki neredeyse bütün bir papaya endüstrisini ortadan kaldırmıştır. Ne yazık ki halen dahi ortaya çıkan bu virüse karşı organik veya konvansiyonel bir mücadele yolu bilinmemektedir. Bununla birlikte bu virüse karşı Sun up ve Rainbow Carica Papaya türleri genetik olarak modifiye edilmek zorunda kalmış ve Hawaideki papayaların %80’i bu genetik olarak modifiye edilmiş veya hibrit ağaçlarla değiştirilmiştir. Ancak bu metotunda tohum stoklarında kirlenmeye yol açma durumu söz konusu olmuştur.
Papayanın meyvesi; demir, potasyum, kalsiyum fosfat mineralleri ve A, B1, B2, B5 ve C vitamini yönünden zengindir.Ayrıca papaya’nın karaciğer kanserine karşı içerdiği likopen sayesinde koruyucu bir etkisi olduğu ve yine bağışılık sistemini güçlendirdiği iddia edilmektedir. Tohumu çeşitli bakterilere karşı antibakteriyel koruyucudur, ayrıca böbreklere karşı tohumunun yararlı etkisi olduğu düşünülmektedir. Ayrıca şampuan endüstrisinde de papayadan yararlanılmaktadır.
Bununla birlikte çok aşırı papaya tüketimi tıpkı havuçta olduğu gibi beta karoten fazlalığından alerjiye yol açabilmektedir,zira 100 gr papaya 6 gr.kadar Betakaroten içerir.
Yine,olgunlaşmamış papaya meyvelerinin içerdiği lateks konsantrasyonu yüzünden rahim kasılmalarına ve düşük tehlikesine neden olabileceği iddia edilmektedir. Bunun yanında fareler ve maymunlar üzerinde yapılan deneylerde papaya tohumu ekstresinin aşırı dozajının doğum kontrol hapı gibi etki gösterip, hamile kalmayı engellediği, düşük dozunun ise doğmamış çocuklara herhangi bir zararının olmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple hamilelerin dikkatli kullanması gerekir.
Bunun yanında papayanın meyveleri, yaprakları, tohumları v.s parçaları vücüttan asalak solucanları ortadan kaldıran, parazit önleyici antihelmintik alkoloit içerir. Düşük dozlarda bunun herhangi bir zararı olmazsa da aşırı yüksek dozlarda tehlikeli olabilir.
0 comments