Kanser için bire bir! Kilosu ise…Burun Yağı’nın Muhteşem Etkisi

Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ve halk arasında ”burun yağı” adıyla bilinen taş baskı zeytin yağının kilosu 100 liradan satılıyor.

Yüzyıllardır eskimeyen taş baskı metoduyla zeytin yağı üretimi esnasında çok az miktarlarda, kendiliğinden ortaya çıkan şifa kaynağı ”burun yağı”nın hasadı başladı. Bazı kesimlerce ”zeytin sütü” olarak da adlandırılan bu yağ, alternatif tıpta kanser, kalp, damar, bunama, cilt hastalıkları gibi bir çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor.

Balıkesir’in Edremit ilçesindeki 110 yıllık zeytin ve yağ üreticisi firma, geçen hafta başlayan ilk hasat ile birlikte erken sıkım zeytin yağı üretimine başladı. 4 nesildir aile şirketi olarak hizmet gösteren firmanın ortaklarından Hamdi Herdan, burun yağının yapımını ve özelliklerini anlattı.

Herdan, “Bu yılki hasat dönemine başladık. İlk yağımızı sıkmaktayız. Zeytinin sütü olmaz. Bu tabir yanlıştır. Bu yağ burun yağıdır. Bir ton zeytin hamurunun içinden yaklaşık yarım kilo elde edilebilmektedir. Bu yağ ilaçtır. Kalp ve damar hastalıklarından kansere kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Bunamanın en büyük düşmanı.

Safra kesesi, bağırsak, mide, böbrek rahatsızlıklarında da kullanılıyor. Böbrekteki taşı bile düşürüyor. Normal ürettiğimiz sızma zeytin yağlarımız yemeklerde ve salatalarda tüketiliyor. Fakat burun yağımız çok az miktarda çıkıyor ve faydalarından dolayı da ilaç gibi kullanmaktayız. Zeytin yağında sağlık vardır.

Herkesin tüketmesini tavsiye ediyorum. Çok tüketenlerde kalp ve damar rahatsızlıkları olmuyor. Bu sene bölgemizde zeytinin var senesi. Dallar zeytin dolu. Biz de hasat yapmaktayız. Üreticiler yağmur bekliyor.

Burun yağı, taş baskı sırasında elde ediliyor. Kendi ekseninde dönen taşlarımız ile ezilen zeytinlerimiz hamur haline geliyor ve hamurun üzerine bir süre sonra bir yağ tabakası çıkıyor. İşte bu yağı alıp süzdüğümüzde burun yağı elde ediyoruz. Burun yağının kilo fiyatı değişiklik gösterebiliyor” diye konuştu.

Hangi Yağları Tüketmeliyiz Zararlı ve Faydalı Yağlar

Yıllarca yağların sağlıklı olup olmadığına katı veya sıvı oldukları ile karar verdik. Katı yağlar zararlı ve sıvı yağlar ise yararlı yağlar olarak adlandırıldı. Yakın dönemdeki gelişmeler ise yağlarla alakalı çok farklı yaklaşımların olabileceğini ortaya koydu.

Yararlı ve Zararlı Yağlar

Yağlar aslında vücudun ana enerji kaynaklarından birisidir. Vücut ihtiyaç  duyduğu enerjiyi yağlardan, proteinlerden ve şekerlerden sağlayabilir. Aynı zamanda vücudumuz aldığımız enerji kaynaklarından fazla olan kısmını da yine vücudumuzda vücut yağlanması olarak depolar.

Daha önceden tüm katı yağların zararlı olduğu belirtilirdi. Sonradan ise doymuş yağların yararlı ve doymamış yağların zararlı olduğu belirtilmeye başlandı.

Doymuş ve Doymamış Yağların Ayrımı

Doymuş yağlar ağırlıklı olarak hayvansal gıdalar ile sağlanan yağlardır. Donmuş yağ asitlerine baktığımızda aslında burada ana belirleyen hidrojen bağlantılarıdır. Karboksilik asit haricinde yer alan karbonlar olabildiği kadar çok hidrojenle bağlanırsa bunlar doymuş yağlar olurlar. Doğmuş yağ asitlerinin şekli düzdür ve üst üste depolanmaları çok kolaydır. Hayvansal gıdalarda da bu nedenle yoğun şekilde doymamış yağ asitleri bulunur.

Doymamış yağlar ise yağ atomları zincirindeki karbonların birbiri ile bağlanması sonucu ortaya çıkarlar. Doymamış yağları ise CİS ve TRANS yağlar olarak ikiye ayırabiliriz. Doğadaki doymamış yağların çoğu Cis iken Trans Yağlar ise neredeyse tamamen yapay olarak bir işlem sonucu ortaya çıkmış yani üretilmişlerdir.

Hangi Yağları Tüketeceğiz?

Zararlı olarak adlandırılan yağlar trans yağlardır. Trans yağların ortaya çıkması için yağların belirli bir formdan başka bir forma geçmesi gerekir. Özellikle kızartma veya işlenmiş gıdadaki yağlar zararlı yağlardır. Isıya karşı dayanıklı olmayan yağlar ısıya tutulduklarında trans yağlara dönüşürler. Bunlara örnek vermek gerekirse ayçiçeği yağı ve mısırözü yağı çiğ olarak tüketildiğinde zararlı değildir ancak kızartmalarda kullandığımızda bu yağlar trans yağlara dönüşürler. Yani ısı karşısında pek dayanıklı değildirler. Bunların yerine ısıya dayanıklı olan tereyağı, zeytin yağı ve fındık yağını kullanabiliriz. Tereyağı vücut sıcaklığında eriyen tek katı yağdır. Tereyağının ana yapısını rübik asit oluşturur. Bu yağlar  iyice yanıp başka bir forma dönüşmedikleri sürece trans yağ formuna geçmezler.