Dini Bilgiler
Cin Süresi ve Cinlerin Bilinmeyen Özelliği
Cin ne demek? Cin nasıl bir varlıktır? Cinlerin özellikleri nelerdir? İşte ayet ve hadislerde cinler alemi…
“Cin” kelimesi lügatte “örtmek, örtünmek, gizli kalmak” mânâlarına gelen cenn kökünden türemiştir. Cinlere bu isim, maddeleri örtülü ve gizli olduğu, insanlar tarafından görülemedikleri için verilmiştir. Istılahta ise “Duyularla idrak edilemeyen, insanlar gibi şuur ve iradeye sahip bulunan, ilâhî emirlere tâbî olmakla mükellef tutulan ve mü’min ile kâfir gruplarından oluşan varlık türü” anlamına gelir.
CİNLERLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER
Kur’ân, daha önceki milletlerde mevcut olan cin inancını tashih etmiş ve doğru sınırlarını çizmiştir. İslâm öncesinde Araplar cinleri, melek ve şeytanları da içine alan ve yarı ilâhî husûsiyetlere sahip varlıklar olarak kabul etmekte, kötülüklerinden emin olmak için onlara kurban kesip tapınmaktaydılar. Diğer milletlerde de benzer yanlış itikatlar mevcuttu. Kur’ân bu düşünceyi reddederek onların da insanlar gibi şuur, idrak ve irade sahibi olduklarını, Allah’a karşı mesul olup O’na kulluk etmek için yaratıldıklarını haber verdi. Cinlere de peygamber gönderilmiş, bir kısmı iman etmiş, bir kısmı kâfir olarak kalmıştır. Yani cinlerin de mü’mini, kâfiri, iyisi ve kötüsü vardır.[1]
Cenâb-ı Hak, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) bütün cinlere ve insanlara peygamber olarak göndermiştir. (Dârimî, Mukaddime, 8/47; Hâkim, II, 381/3335)
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Cinlerin ve insanların âsîleri hâriç, yer ile gök arasında var olan her şey benim Allah’ın Resûlü olduğumu bilir.” (Ahmed, III, 310)
CİNLERİN ÖZELLİKLERİ
Cinler bazı alanlarda insanlara nisbetle daha üstün bir güce sahiptirler. Meselâ kısa sürede uzun mesafeleri kat edebilir, insanlar tarafından görülmedikleri hâlde onlar insanları görür, insanların bilmediği bazı hususları bilirler; fakat gaybı onlar da bilemezler. Gökteki meleklerin konuşmalarından gizlice haber almak isterlerse de buna imkân verilmez. Evlenip çoğalırlar. Bazı cinler Hz. Süleyman’ın emrine girerek ordusunda hizmet görmüş, mâbed, resim, büyük çanak, kazan gibi şeylerin yapımında çalışmışlardır.[2]
Hadislerde de cinlerle ilgili bazı bilgiler verilmiştir. Her insanın yanında bir cin bulunduğu, mü’minlere vesvese vermeye çalıştıkları, ancak Kur’ân okunan yerde tesirlerini kaybettikleri ifade edilir. Kulak hırsızlığı yapmak sûretiyle gökten haber almaya çalışarak öğrendikleri bir doğruya doksan dokuz yalan katarak sihirbaz veya kâhinlere ulaştıranlar da vardır. Bunlar, Kur’ân-ı Kerîm’de “cin şeytanları”[3] olarak bahsedilen kötü cinlerdir. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz cinlerle konuşmuş, hatta rivayete göre namazını bozmaya çalışan bir cini yakalamış ve onu ashabına göstermek için bir yere bağlamak istemişse de daha sonra bundan vazgeçip serbest bırakmıştır. Yine Resûl-i Ekrem (s.a.v) geceleyin bir grup cinle buluşup onlara Kur’ân okumuş, sabah olunca da durumu ashabına anlatıp yaktıkları ateşin kalıntılarını göstermiştir.[4]
CİN SURESİ
Cinler mutlak gaybı bilmemekle birlikte uzun süre yaşadıkları ve çok seri hareket ettikleri için insanların bilemediği bazı hususlara vâkıf olmaları mümkündür. Âyet-i kerimelerin yorumlarından anlaşıldığına göre cinler insanlar gibi doğan, yiyip içen, evlenip çoğalan, ölen ve hatta insanlarla ilişki kurabilen varlıklardır. Kendilerine has bir tarzda beslenirler. Kaynaklar cinlerin insan şeklini alabildikleri gibi hayvanlardan yılan, kedi, köpek ve inek şekline de girebildiklerini, dünyanın çeşitli bölgelerinde bilhassa dağlık yerlerde, harabelerde, denizlerde, çöllerde, çöplüklerde ve mezarlıklarda yaşadıklarını kaydeder.[5]
[1] En’âm, 130; Kehf, 50; Fussilet, 25; Ahkâf, 18; Zâriyât, 56; Rahman, 39; Cin, 2-13.
[2] A‘râf, 27; Neml, 38-39; Sebe, 12-13; Sâd, 35-39.
[3] En’âm, 112.
[4] Buhârî, Menâkıbü’l-Ensâr, 132; Salât, 75; Ezan, 105; Tefsir, 72/1-2; Tevhîd, 7; Müslim, Zühd, 60; Salât, 149, 150, 260; Zikr, 67; Mesâcid, 39; Tirmizî, Tefsir, 47; Ahmed, VI, 153, 168.
[5] Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, “Cin” mad., DİA, VIII, 8-10; Yrd. Doç. Dr. Emin Işık, “Cin Sûresi” mad., DİA, VIII, 10-11.
0 comments