Dini Bilgiler
Bir Müslüman Çocuğuna Nasıl İsim Koymalı?
“Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın.” (Ebu Davud, Edeb 69) Yeni doğan çocuğa isim koymak, bir şahsa, sırtında hayatı boyunca taşıyacağı bir anlam etiketi yüklemektir. Bu sebeple isim koymadan önce, İslâm’ın isim koyma konusundaki tavrını öğrenmek gerekir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yakın zamanda “İstatistiklerle Çocuk” adlı bir araştırma yaptı. Bu araştırmaya göre 2013 yılında, yeni doğan bebeklere konulan en popüler üç erkek ismi; Yusuf, Berat ve Mustafa. En popüler üç kız ismi ise Zeynep, Elif ve Ecrin. 0-17 yaştaki çocuklar arasında kullanılan en popüler üç erkek ismi; Mehmet, Yusuf ve Mustafa iken en popüler üç kız ismi Zeynep, Elif ve Merve. Kur’an’da yer alan lakin“Ücret” anlamına gelen Ecrin isminin üçüncü sırada yer alması, İslâm’ın yeni doğan bireylere isim koyma konusundaki hassasiyetini akla getiriyor. İslâmi ilimlerde tahsis yapmış uzmanlar, konulacak ismin anlamına bakılmadan sadece Kur’an’da geçtiği için konulmasını yanlış buluyor.
ALEYNA VE ECRİN GİBİ İSİMLER KOYMAYIN!
Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün kayıtlarına göre 2009 yılında 8 bin 90 bebeğe ‘Ecrin’ adı verildi, bir o kadar sayıda da Aleyna. Bu isimlere popülerlik kazandıran ise kulağa hoş gelmeleri ve Kur’an-ı Kerim’de geçiyor olmaları. ‘Dini referanslı isim verme’ isteği, ebeveyni Kur’an’da yer alan her kelimeyi anlamı uygun olmasa da isim haline getirme yanlışına itiyor.,
Mesela Kur’an’da Aleyna kelimesi, “Vema Aleyna illel’belağ” (bizim üzerimize, tebliğden başka bir görev yoktur.) Âyetinde “üzerimize” anlamında kullanılıyor. Aleyna’yı cümle içindeki yerinden çekip birine isim olarak verdiğinizde, çocuğunuzun adının manası “üzeri, üzerine” oluyor ki bu da bir anlam taşımayan niteliksiz bir isim halini alıyor.
Yine Ünzile ‘indirildi’ manasını içeriyor. Yasin ve Fetih sûrelerinde geçtiği için tercih edilen Ecrin ise pek çok ailenin zannettiği gibi Allah’ın mükâfatı değil, “ücret” mânâsına gelmekte. İlahiyatçılar, Kur’an’da geçen her kelimenin isim olarak verilemeyeceğini söylüyor. İsim verilirken kelimenin anlamı bilinmeli, manası güzel değilse konulmamalı.
PEYGAMBERİMİZİN İSİM KOYMAYA VERDİĞİ ÖNEM
Bir Hadis-i şerif”inde “Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın.” (Ebu Davud, Edeb 69) buyuran Peygamberimiz, çocuklara isim koyma konusunda çok titiz davranırdı. Bununla birlikte Rasulullah (s.a.v) sadece çocukların değil, büyük insanların ismiyle dahi ilgilenirdi. Peygamber Efendimiz, kötü manaya gelen yabancı isimleri iyi manaya gelen Müslüman isimleriyle değiştirme örnekleri vermiştir. Mesela (Uzza putun kulu) manasına gelen (abdu’l-uzza)’yı, Allah’ın kulu manasına gelen (Abdullah) ile değiştirmiştir. Ateş parçası manasına gelen (cemre)’yi, güzel kız manasına gelen (cemile) ile, Harp ismini de Hasan’la düzeltti.
RASULULLAH(S.A.V): -“İSMİN NE?” -“MÜRRE(ACI)” -“ÖYLE İSE OTUR!”
Rasulullah (sav)’ın isim konusundaki hassasiyetini daha iyi anlamak için şu hadis-i şerifi de görmek lazım. Yahya bin Said (r.a.) anlatıyor:
Hz. Peygamber (sav) bol sütlü bir deve hakkında:
“Bunu kim sağacak?” diye sordu. Bir adam ayağa kalkmıştı ki, Rasulullah (sav) adama:
“İsmin ne?” diye sordu. Adam:
“Mürre (acı)” diyince ona “Otur!..” dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar:
“Bunu kim sağacak?” diye sordu. Bir başkası ayağa kalktı, ben sağacağım diyecekti. Hz. Peygamber (sav) ona da:
“İsmin ne?” diye sordu. Adam:
“Harb” diyince, ona da: “Otur!..” dedi. Rasulullah (sav):
“Bu deveyi bize kim sağacak?” diye sormaya devam etti. Bir adam daha kalktı. Ona da ismini sordu. O da
“Ya’iş” (yaşıyor) cevabını alınca ona,
“Sen sağ” dedi. (Muvatta, İsti’zan 24) (sorularlaislâmiyet)
0 comments