loading...

Dini Bilgiler

Bir kadın ve bir erkek yalnız kalırsa üçüncüsü şeytan mıdır?

By  | 

SORU: “Bir kadın ve bir erkek yalnız kalırsa üçüncüsü şeytandır” hadisini açıklayabilir misiniz?

loading...

Değerli kardeşimiz,

loading...

İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

“Sakın bir erkek, yanında mahremi olmadıkça yabancı bir kadınla yalnız kalmasın.” [Buhârî,  Nikâh 111, Cezâu’s-Sayd 26, Cihâd 140, 181; Müslim Hacc 424, (1341).]

Bu hadis, nikâh düşecek durumda olan bir kadınla halveti yani başbaşa yalnız kalmayı yasaklamaktadır. Böylece hadis kadın-erkek münasebetlerinde İslâm’ın mühim bir esasını vaz’etmiş olmaktadır. Bu bâbta bir çok hadis vârid olmuştur. Birkaçını kaydediyoruz:

“Beraberinde kocası olmayan kadınların yanına girmeyin, zirâ şeytan, insanoğluna (damarlardaki) kan gibi nüfuz eder.”

“Bir erkek, beraberinde kocası olmayan kadının yanına  kendisiyle birlikte bir veya iki kişi olmaksızın girmesin”

“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular: “Kadınların yanına girmekten kaçının.” Bir adam: “kocasının (kardeş, amca, amca oğlu gibi) yakınları da mı?” diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm: “Yakını ölümdür” buyurdu.” (1) “(Yabancı) bir kadınla yalnız kalmayın, çünkü onların üçüncüsü şeytandır.”

– Kadının Mahremi:  Nikâhı ebediyen kendisine haram olan kimselerdir.

– Bu hadislerde erkeğin, kadının yanına girmesi sarih olarak yasaklanmıştır, aynı yasak kadının erkeğin yanına girmesine de şâmildir. Ayrıca girme yasağı, kadınla yalnız kalma yasağını da içine alır. Bazı âlimler hamv’ı dilimizdeki kaynata yani kocanın babası veya kızın babası diye tarîf ederler. Günümüzde kelime bu ma’nâda kullanılır. Ancak Nevevî, hadiste, yukarıda açıkladığımız gibi kocanın yakını ma’nâsında kullanıldığını belirtir; ancak kocanın babaları ile oğullarını bundan hariç tutar. “Çünkü, der, onlar kadının mahremleridir (nikâh düşmez), bu sebeple kadının yanına onların girmesi câizdir. Öyleyse hadisteki hamv’dan murad, kadın bekar olsaydı evlenmesi helâl olan kocanın kardeşi, kardeşinin oğlu, amcası, amcasının oğlu, kız kardeşinin oğlu ve benzerleridir. Cemiyetin adeti bu sayılanlar hususunda  tesâhüle dayanır, yani gevşeklik gösterilir, erkeğin erkek kardeşi, kardeşinin hanımıyla yalnız kalır. İşte Resûlullah  bunu ölüme benzetmiştir. Yani bu, yasaklamada ecnebiden evladır.”

Kadının kocasının yakınlarıyla yalnız kalmasını Efendimizin ölüme benzetmesindeki gaye farklı şekillerde açıklanmıştır:

* “Yakınla halvet, mâsiyet vâki olduğu takdirde dinin helâkine veya masiyet olur da recm gerekirse gerçekten ölüme sebep olur, yahut da kocası kıskançlığın sevkiyle boşaması halinde vukua gelen ayrılıkla kadının helâkine sebep olur.” Kurtubî’nin yer verdiği bu açıklamaya Taberî bir başka ufuk getirir:

* “Kişinin, kardeşinin veya yeğeninin zevcesiyle halveti ölüm makamındadır. Araplar hoş olmayan şeyi ölüme teşbih ederler.”

* İbnu’l-Arabî de der ki: “Bu, yani ölüm, Arapların misâl olarak zikrettikleri bir kelimedir, nitekim “arslan ölümdür” derler, yani “arslana yaklaşmada ölüm var” demektir. Bu durumda hadisin ma’nâsı şöyle olur. “Kadın, kocasının yakınıyla halvetten sakınsın, tıpkı ölümden sakındığı gibi.”

* Bazı alimler şu ma’nânın da muhtemel olduğunu söylmişlerdir: “Kadın bir erkekle yalnız kaldı mı âfet kaynağı olur, kadına karşı hiç kimseden emin olunamaz. Öyleyse kadının yakını ölüm olsun, yani kadınla ölümden başka hiç kimsenin halvet yapması caiz değildir. Nitekim, kabir için “Kadının ne iyi sıhrıdır” denmiştir Bu, kemal mertebesindeki kıskançlık ve hamiyetin gereğidir.”

* Ebû Ubeyd: “Yakın, ölümdür”  hadisinin ma’nâsı: “Yakın, ölsün fakat kadınla halvet yapmasın” demektir.” der. Nevevî buna itiraz ederek der ki: “Bu  fasid bir sözdür. Hadisten murad “kocanın yakını ile halvet bir başkası ile halvetten daha fazladır. Bu sebeple bundan hâsıl olan şer, yabancıdan hâsıl olan şerden fazladır. Yakının, bir yabancıya nisbetle herhangi bir yadırganmaya uğramadan kadınla teması ve halvet etmesi daha çok imkân  dahilinde olduğu için fitne, yakınla daha çok imkân dahilindedir.”

* Kadı İyâz da şunu söylemiştir: “Hadisin ma’nâsı şudur: “Yakınlarla halvet dinde fitne ve helâke sebep olur. Bu sebeple Resûlullah onu, ölüm helâkine benzetti ve hadisi tağlîz (sertlik gösterme) makamında irad etti.”

* Kurtubî der ki: “Hadisin ma’nâsı şudur: “Kocanın yakınlarının, kocanın karısının yanına girmesi kötülük ve fesadda ölüme benzer, yani bu, açık bilinen bir haramdır. Halkın bu husustaki gevşekliği  sebebiyle Resûlullah, ondan zecretmede mübalâğaya başvurarak ölüme benzetti.”

* Son olarak “Yakın, ölümdür” ibaresini, bazı âlimlerin: “Yani, bu kaçınılmaz bir hal; yakın, zevceden sakındırılamaz, tıpkı ölümden kaçınılmayacağı gibi” şeklinde anlamak da ihtimallerden biridir” dediğini kaydetmek isteriz.

(1) Yakın diye tercüme ettiğimiz hamv kelimesi, kocanın baba, oğul, kardeş, yeğen, amca, amca oğlu gibi akrabalarının hepsini ifâde eder; sadece kayın, yeğen vs. ile tercümesi nâkıs olur.
(Bk. Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi, c. 10, On yedinci fasıl, Hadis no: 3433)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet

loading...