loading...

Dini Bilgiler

Duyduğunuz Ses Melekten mi Şeytandan mı?

By  | 

İnsana şeytan da melek de yaklaşır. Şeytanın yaklaşması, kötülüğe yönlendirmek ve hakkı yalanlatmak şeklindedir. Meleğin yaklaşması ise iyiliğe yönlendirmek ve hakkı tasdik ettirmek şeklindedir.

loading...

“Âdemoğluna şeytan da melek de yaklaşır.

loading...

Şeytanın yaklaşması, kötülüğe yönlendirmek ve hakkı yalanlatmak şeklindedir.

Meleğin yaklaşması ise iyiliğe yönlendirmek ve hakkı tasdik ettirmek şeklindedir.

Kim böyle (meleğin telkinini) hissederse bunun Allah’tan olduğunu bilsin ve Allâh’a hamdetsin.

Kim de diğerini (şeytanın vesvesesini) hissederse, taşlanmış ve kovulmuş şeytandan Allâh’a sığınsın.” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 2)

İNSANI KENDİSİNE ÇEKEN İKİ KUVVET

Hadîs-i şerifte buyurulduğu üzere insanı kendisine çeken iki kuvvet vardır.

Şeytan; yalancı telkinleriyle ağına düşürdüğü kişilere, kendisinden vasıflar bulaştırır. İnsan; şeytana kapıldıkça, mükerremliğini kaybeder ve «ins şeytanı» diye anılmaya müstehak bir varlık olur.

Hazret-i Mevlânâ, insanın çekildiği bu iki kutbu şöyle tarif eder:

Dünyada her şey, bir şeyi çekmektedir: Küfür kâfiri, doğruluk doğruyu çeker!

Dünyada kehribar da var, mıknatıs da. Sen; demir kırıntısı veya saman çöpü olursan, bunlardan birisinin çekişine kapılırsın!

Demir kırıntısı isen seni mıknatıs çeker; saman çöpü isen kehribar etrafında döner dolaşırsın.

İyi insanlara, hayırlı kişilere dost olmayan; şüphesiz, kötülerin yanında yer alır, onlara komşu olur!

Sen; gaflet ve bilgisizlik karanlığı yüzünden bir kişiyi tanıyamazsan, dikkat et, bak; o kişi, kendisine kimi imam edinmiş, kime uymuş? Böylece, onu anlarsın.

Melekler neden çok ibadet eder?

Melekler de Allah’ın emrine göre ibadet ederler. Nitekim;

“Belki onlar, Allah’ın şerefli kullarıdır. Onlar Allah’ın sözünden önce söz söylemezler ve O’nun emrettiklerini (hemen) yaparlar.” (Enbiya, 21/26-27);

“Onlar, Allah’ın emirlerine (isyan edip) karşı gelmezler ve emrolundukları şeyleri (aynen) yaparlar.”(Tahrim, 66/6);

“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun katındakiler O’na ibadet etmekte (asla) kibir göstermezler ve (asla) yorulmazlar. Gece ve gündüz durmadan (yorulmadan) O’nu tesbih (ve takdis) ederler.”(Enbiyâ, 21/19-20)

mealindeki ayetlerden de anlaşıldığı üzere, melekler ilahi emirlere göre görev yapan varlıklardır.

Melekler, Allah’ın emirlerine harfiyen bağlıdırlar. O’na asla karşı gelmez ve isyan etmezler, herhangi bir yasağını çiğnemezler, günah işlemezler. Çünkü “ismet” ve “emanet” sıfatlarına sahiptirler. Bütün meleklerin ortak özelliği;

“Daima Allah’a hamd ve senada bulunmak, O’nu itaat ve ibadetle, tesbih etmektir.” (bk. Enbiyâ, 21/26-27; Mümin, 40/7)

– Allah’ın ibadete, tanınmaya ihtiyacı yoktur. Fakat Allah, bunların olmasını istiyor. Çünkü, akıllı ve şuurlu varlıkların akıl ve şuuruna çarpan öyle harika bir varlık düzeni, öyle eşsiz bir kâinat modeli, öyle yokuş yukarı olaylar var ki, hayret etmemek, şaşkınlık göstermemek mümkün değildir.

İşte bu varlıklar, onların aklının sınırlarını zorlayan ve duygularını sarsan dehşet verici olaylar karşısında, kâinatın işleyişindeki kaderin hikmetli elini görüp çözümleyemediği tüm bu durumların sahibini hatırlar ve ancak onun aşkın hikmetini medhüsena ederek ve tespih ederek ona sığınmak suretiyle ruhen teneffüs eder.

Yerküresini sarsıntıdan koruyan, zeminin kalbinden çıkan dağlar ve dağların volkanik teneffüsleri olduğu gibi, örneğin insanın psikolojik zeminini sarsmaktan koruyan da onun kalbinin zemininden çıkan ve ağız bacasından nefes almasına imkân veren tespih (Sühhanellah) ve tekbir (Allahu Ekber) ile tahmid (Elhamdü lillah) demektir.

– Her kim nefsini bir kenara bırakarak dikkat ile şu âleme baksa, bu âlemi büyük bir mescit hükmünde görür ve içindeki varlıkları da kendilerine mahsus bir ibadette bulur.

Güneş; bu mescidin lambası ve sobası, ay; kandili ve yıldızlar; mumlarıdır.

Sema; bu mescidin çatısı ve yeryüzü; bu mescidin zeminidir.

Bu öyle bir mesciddir ki; insan ve bazı canavar hayvanlardan başka her şey zerre miktar hadlerini aşmazlar. Tam bir itaat ile vazifelerini yaparlar.

Söz gelişi, güneş, ay, yıldızlar her an, Allah’ın emirleri doğrultusunda görevlerini yaptıkları gibi, meleklerin de her an kendi görevlerini yapmaları aynı hikmetin gereğidir.

loading...