Dini Bilgiler
Sihir Yapmanın Cezası Böyle Olur?
Sihir yapanın cezası
Sihir ve büyüyle ilgili beyan edilen yukarıdaki nasları değerlendiren fakihlerimiz, sihir yapan insana uygulanacak cezanın mahiyeti üzerinde durmuşlardır. Cessas, selefin, sihir yapan insanın öldürülmesinin vacip olması konusunda ittifak ettiklerini söylemiştir. Bazıları büyücünün kâfir olacağını söylemiş; bazıları onun önce tevbeye çağrılacağını, tevbe ederse öldürülmeyeceğini ifade etmiş; bazıları ise tevbe etmesi istenmeksizin hakkında ölüm cezası uygulanır demiştir.
Sihirbazın mürted hükmünde olduğu da fukahanın kavilleri arasındadır.16 İmam-ı Azam ve İmam-ı Malik sihirbazın öldürüleceğine hükmederken, İmam-ı Şafii sihrin tek başına ölüm cezasını gerektirmeyeceği görüşündedir.17 Bizim fukahanın bütün bu görüşlerini aktarmaktaki maksadımız, sihir ve büyünün İslam nazarında ne kadar çirkin ve kötü bir fiil olduğudur.
Aslında büyü hakkındaki bütün bu ifadelerimizden anlaşılmıştır ki, büyü, İslam nazarında öyle merdut ve mezmum bir fiil ki, onu hiçbir gaye doğrultusunda kullanmak caiz olamaz.18 İslam’da önemli bir kaide-i külliye vardır: Meşru maksatlara meşru vasıta ve yollarla ulaşılır. Yani bizim ulaşmak istediğimiz gaye, elde etmek istediğimiz semere ve fayda meşru olması gerektiği gibi, ona ulaşmada kullandığımız vasıta ve yolların da meşru olması iktiza eder.
Buna göre bir insan karıyla kocanın arasındaki bir problemi halletmek için veya onları birbirine kaynaştırmak ve ısındırmak için büyü yaptıramaz. Hele hele karı koca arasını ayırmak gibi zaten bizatihi haram olan bir fiili yine haram olan başka bir fiille gerçekleştirmeye çalışmak daha büyük bir cinayet olur. Zira İslam, ailedeki dirlik ve düzenin devam ve temadisi adına, aile fertleri arasındaki ülfet ve ünsiyete, sevgi ve merhamete büyük önem vermiştir.19 Dolayısıyla eşler arasındaki bu sevgi atmosferine zarar verecek, hürmet ve muhabbeti ortadan kaldıracak, eşleri birbirine düşürecek hiçbir hareket ve davranış tecviz edilemez.
0 comments