Dini Bilgiler
Hayvan ve Bitkilere Zarar Vermenin Yasak Olduğu Yer
İslam, canlı-cansız bütün varlıklara nasıl muamele etmeyi emrediyor? İşte İslam’ın mahlukata bakışı…
Yüce dînimiz İslâm, her fırsatta ve pek çok vesîleyle, canlı-cansız bütün varlıklara karşı güzel davranmamızı telkîn etmektedir. Bu cümleden olarak Mekke’nin harem bölgesindeyken ve ihramlıyken ağaç kesmek, ot koparmak, avlanmak, hattâ avcıya avı göstermek gibi bâzı fiilleri yasaklamış ve bu yasakları çiğneyenler hakkında muhtelif cezâlar tâyin etmiştir. Böylece mü’minlerin, harem bölgesinde küçük günahları dahî işlememe, hiçbir bitki ve canlıya zarar vermeme gibi tam mânâsıyla “zararsızlık” ifâde eden bir hâl ve kıvâma gelmelerini murâd etmiştir.
İnsan, hac mevsiminde yaptığı temrinlerle öyle bir hassâsiyet kazanacak ki, rafes, fısk ve cidâli bertarâf etme husûsunda zirveye çıkacak. Bir ot dahî koparmayacak, kadın-erkek birlikte tavâf, sa’y ve vakfe yaparken rafesten korunacak, devamlı ayaklarının ucuna bakarak fısktan ve cidâlden berî kalacak.
İslâm’ın bu hassâsiyeti sâdece harem bölgesine ve ihram hâline mahsus değildir. Nitekim Resûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Kim bir sidre ağacını keserse, Allâh onun başını cehenneme uzatır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 158-159/5239)
Bu hadis hakkında kendisine sorulunca Ebû Dâvûd şu cevâbı vermiştir:
“Bu hadis muhtasardır, mânâsı şudur: Kırda bayırda yolcuların ve hayvanların gölgesinden istifâde ettikleri bir sidre ağacını, o ağaçta herhangi bir hak sâhibi olmayan bir kimse, haksız olarak keserse Allâh onun başını cehenneme uzatır, demektir.”
0 comments