loading...

Dini Hikayeler

‘Bugün Allah için Ne Yaptın’

By  | 

Bugün kendime Hz. Ömer’in sorusunu tekrarladığımda acaba ne cevap verirdim diye kafa yormak istiyorum. Soru şuydu: Bugün Allah için ne yaptın?

loading...

Akla binbir türlü yanıt geliyor.

loading...

Yolda kalmış birine yardım ettim. Olur mu? Olabilir.

Bir hasta ziyaretinde bulundum. Olabilir mi? Niçin olmasın?

Görmeyen birini caddede karşıdan karşıya geçirdim. Güzel. O da mümkün…

Karnesini almış, sevinçle anne babasına götüren bir ilkokul çocuğuyla karşılaştım, onu tebrik ettim. Sevincini paylaştığım çocuk havalara uçtu. Ben de onunla uçtum. O da güzeldi.

Çocukluğumuzun kentine döndüm. Onun, kuzey uçlarında yer almış olan kırlarına… Arkbaşı’na, orada belki yüz metre yüksekliğe saldığımız uçurtmalar… Onlara aşağıdan minicik el devinimleriyle kumanda ettiğimizi görüp kendimizle iftihar etmemiz… Minik el devinimleriyle asla ulaşamayacağımız yüksekliklere buyruk savurmamız, ondan duyduğumuz hoşnutluk, bu hazzı yanımızdaki arkadaşımızla paylaşmamız… Hepsi güzeldi… Bunları bir daha yaşamak, yaşayabilmek, paylaşmak, anılar mahzeninde onlara yer bulmak, bu minicik mutluluklar, onların paylaşılması, bütün bunlar bilinmese de ya da bilincine varılmasa da nihai menzilde Allah için, onun uğruna gerçekleştirilmiş çocukça, çocuk edimleri… Hepsinin ayrı bir güzelliği var, hepsinin paylaşmaya değer özellikleri, biriciklikleri var…

Henüz büyük hedeflere veya gözümüzde büyük gibi görünen hedeflere değinmiyorum. Değinmek istemiyorum. Cihat gibi, yurt bağlılığı gibi, yurdunu savunma gibi kutsallığı kabul edilmiş edimlerden uzak tutmak istiyorum kendimi. Onlar istemeden de akla gelebilir. Kendini yurduna, yurdunun bölünmezliğine feda etmenin büyüklüğü, seçkinliği söylemeden de bilinir, söylemeden da akla gelir.

Hiç bedel istemeyen bir edim var aklımda. Parasal karşılığı olmayan ya da parasal karşılığına bedel biçilemeyen… Onun adı sevgi…

Ama o, seni ister, senin kendi benliğini…

Sevgi, insandan, onun kendi beninden başka bir talepte bulunmaz.

Sevgiyi küçümseyenlerin olduğunu bilmiyor değilim. Sevgi düşmanı olanları… Kini ve nefreti kendine dost tutmuş olanları… Onları da biliyoruz.

Kimileri kimi filozoflardan bile yardım isteyebilir bu tutumlarına. Homo homini lupus (insan insanın kurdudur) maksimi belki de onların sarıldığı bir müşirdir…

Daha yakın dönemde, değeri giderek daha çok bilinen ya da bilindiği sanılan deli düşünür, çılgın düşünür… Nietzsche… Onun nerdeyse bir sevgi düşmanı olduğunu ileri sürenler çıkıyor. Kadın düşmanı olduğunu söyleyenler var. Ne büyük iftira… O, “Kadınlar kuş gibi ayrı bir millettir” derken aslında genelde insan sevgisini, özelde kadın sevgisini sempatik bir dille açığa vurmuş olmuyor muydu?

Başa dönelim. Bugün Allah için ne yaptın sorusunu önümüze koymuştuk.

Sevdim, demeyi ilan etmek isterdim.

Seni, onu, onları, insan kardeşlerimi sevdiğimi ilan etmek isterdim.

Bugün sevginin künhüne vakıf oldum demeyi isterdim.

Bugün Allah için ne yaptın sorusunun tek cevabı olsa, o cevabın sevgi olduğunu ilan etmek isterdim.

Seni seviyorum, cümlesinin bilincine varmış olmayı isterdim… Kaynak: Rasim Özderen’in Yazısı

loading...