Dini Bilgiler
‘Başı Örtülü’ Kızlar
Yolda yürüyor, en son satın altığı çantası, stil ayakkabıları ve giydiği en trend taytı ile gösterişini yapıyor.
Vaauv! Bakışları üzerine çekmeyi başardı mı yoksa? Bu bizim yeni örtülü kızımız değil mi?!
Allah’ın sevgili Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur ki;
“Cehennemliklerden iki sınıf vardır ki, ben onları görmedim. (Biri) Beraberlerinde sığır kuyrukları gibi kamçılar olup, onlarla İnsanları döven bir kavim, (diğeri) giyinmiş, çıplak, eğrilmiş ve eğrilten bir takım kadınlardır! Başları eğri deve hörgüçleri gibidir. Bunlar cennete giremeyecek, onun kokusunu da duyamayacaklardır. Hâlbuki cennetin kokusu şu kadar ve şu kadar mesafeden duyulacaktır.” [Müslim]
Şeytanın bütün hırsı bizi yanlış yola sevk etmek içindir. Bir kız örtünmeye karar verdiğinde, iki şekilde harekete geçer:
Plan 1: Onu durdurmaya çalışır.
Plan 2: Eğer 1.plan işe yaramazsa, onun örtüsüyle uğraşmaya başlar – hem de hiç utanmadan-. O kız sanır ki, örtü yalnızca Müslüman olmayanlara karşı tenini göstermemektir. Dolayısıyla; bir tayt giyip, Kuran’ın dış örtülerinizi alın (bakınız aşağıdaki ayet) emrini tutmaktansa, dış örtüsünü üzerinden sıyırıp atan biri olmayı tercih eder.
O zaman kendimize şu soruyu sormalıyız: Biz gerçekten örtülü hanımlara mı sahibiz yoksa yalnızca “başı örtülü”lere mi?
Güzellikleri peşinde koşan bir inci tanesinin ve bir çiçeğin bir hikayesi anlatılır. Hadi biz de düşünüp biraz ders alalım bundan, acaba hangisi olmak isterdik?
Bir anda bir keder rengi belirmiş çiçeğin üzerinde.
“Konuşmalarından hüzün dökülüyor, neden bu kadar üzgünsün?” diye sormuş inci tanesi.
“İnsanlar bizle umursamazca oynuyorlar. Bizi hafife alıyorlar. Bizi, bizim için değil, kokumuz ve güzelliğimizden zevk almak için dikip, suluyorlar. Sahip olduğumuz en önemli iki şeyi, kokumuzu ve güzelliğimizi kaybettikten sonra bizi çöpe atıyor ya da sokağa fırlatıyorlar.” demiş çiçek.
Ve içini çekip inci tanesine şöyle demiş sonra: “Bana hayatını anlat! Nasıl yaşıyorsun? Neler hissediyorsun? Denizin dibine gömülü olarak yaşamak nasıl?”
İnci tanesi cevap vermiş: “Ben her ne kadar senin gibi farklı renklerin ve hoş kokuların hiçbirine sahip olmasam da, beni elde etmek için insanlar inanılmaz çaba harcıyorlar. Kabuğun içinde ne kadar uzun süre kalırsam, o kadar güzelleştiğimi ve parlaklaştığımı söylesem hayretler içinde kalabilirsin. Onlar için bu, değerimi arttıran bir şey. Ben karanlık denizlerde, koruyucu kabukların içinde yaşıyorum. Ama zarar verici ve ahlaksız ellerden uzakta olduğum ve insanların hala benim değerli olduğumu düşünmelerinden dolayı gayet mutlu ve memnunum. “
İnci tanesinin ve çiçeğin neyi sembolize ettiğini biliyor musunuz?
Çiçek, güzelliğini gösteren, teşhir eden; inci tanesi ise, güzelliğini erkekler için değil, sonsuz kudret ve izzet sahibi Allah’ın rızası için gizleyen örtülü kadın.
Evet şimdi biraz düşün!
“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (Ahzâb Suresi 59. Ayet Meali)
0 comments