loading...

Dini Bilgiler

Başkalarına göstermemek için gözle namaz kılmak caiz midir?

By  | 

Soru: Günümüzde malesef bazı iş yerlerinde namaz kılan insanlar tepki çekiyor, dışlanıyor hatta bazen kariyerleri tehlikeye giriyor. Ben de bir hafta sonra namaz kılmamın hoş görülmeyeceğini düşündüğüm bir işe başlıyacağam. Böyle bir ortamda öğlen ve ikindi namazlarımı gözle kılmamın bir mahsuru olur mu?

loading...

Cevap: Değerli kardeşimiz,

loading...

Kaş veya göz ile namaz kılınmaz. Böyle kılınan bir namaz geçerli olmaz.

Diğer bir husus da namazı vaktinde kılmak farzdır. Bu bakımdan iş için de olsa, namazı kazaya bırakmak caiz değildir.

Namaz kılmak için iş verenden müsade istenir. Eğer izin verilmediği takdirde namaz kılabileceğiniz başka bir işte çalışırsınız.

Ayrıca Allah’ın emrini “insanlar hor görür” diye terk etmek, doğru değildir. İnsanların hor görmesinden sakınıp namaz kılmayan kişi, unutmamalıdır ki Allah’ın, meleklerin ve peygamberlerin lanetine uğramış olur.

İslâm dini kolaylık üzerine bina edilmiştir. Ayrıca sorumluluklar ve kulluk da kulun gücüne göredir. Bu nedenle hastalık, hafifletme ve kolaylaştırma sebebi sayılmıştır. Buna göre, ayakta namaz kılmaya gücü yetmeyen veya ayakta durmakta zorlanan kimse oturarak namazını kılabilir. Rükû veya secde etmeye gücü yetemeyen kimse ima ile namazı kılabilir.

İmâ, namazda rükû ve secde yerine başla işaret etmektir. Bu şekilde namaz kılan kişi rükû için başı biraz eğer, secde için ise rükûdan biraz daha fazla eğer.

Secdede başını yere koyamayan kimsenin, bir şeyi başına kaldırarak ona secde etmesi caiz değildir. Böyle kişi imâ ile namaz kılar.

Oturarak namaz kılamayan, sırt üstü yattığı yerde imâ eder. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği halde, rüku ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak imâ edebilir; ancak oturarak imâ etmesi daha uygundur.

Oturarak namaz kılamayan, sırt üstü yattığı yerde imâ eder. Bir kişi ayakta durmaya gücü yettiği halde, rüku ve secdeye gücü yetmiyorsa, ayakta veya oturarak imâ edebilir; ancak oturarak imâ etmesi daha uygundur.

Hanefilere göre, başı ile imâ yapamayacak derecede hasta olan kimsenin namazı kazaya kalır. Aklı başında olduğu ve ilâhî hitabı anladığı sürece bu böyle devam eder. Ancak bazı Hanefî hukukçuları bu durumda kazaya kalan namazları bir günlükten fazla olursa, aklı başında bile olsa, kazanın gerekmediğini söylemişlerdir. Onlar bu konuda güçlüğü kaldırma prensibine dayanırlar (el-Kâsânî, Bedai, I, 105 vd.; ez-Zühaylî, el-Fıkhu`l-İslâmî ve Edilletuh, Dimaşk, 1404/1984, I, 639)

Çoğunluk İslâm hukukçularına göre ise, başı ile îmâ yapamayan kimse gözü ile (taraf) hatta kalbiyle imâ yaparak namazını kılar. Aklı başında olduğu sürece namazını kazaya bırakamaz.

Özetle, hastanın namazında kolaylığın sınırı; Hanefilere göre başıyla ima, Mâlikilere göre, göz veya sadece niyetle ima, Şafii ve Hanbelilere göre ise, rükünlerin kalble izlenerek yerine getirilmesidir.

Selam ve dua ile…

loading...